İlahiyat Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Salih Tuğ'a Saygı Gecesi

İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. Salih Tuğ, şükranlarını sunarak, "Ben kendimi kültür sanat ve üniversite çerçevesinde çok şeyler yapmış biri olarak görmüyorum. Ben olsa olsa akademik yapının bir neferi gibi kendimi addediyorum. Bana ne kadar yük verildiyse, o yükün altına girmeye gayret gösterdim. Bununla şeref duydum" dedi. 

Tuğ, belediyelerin kültür merkezlerinde vefa ve anma programlarının yapılmasını önemsediğini belirterek, şunları söyledi:

"Hayatta olan kişilerin topluma, ilme, sanata, tarihe yapmış oldukların hizmetleri anmak ve genç nesille buluşturmak hakikaten önemli bir iş. Akademik çalışmalarımın yanı sıra sosyal ilişkilerimde de mensubu olduğum dernek ve vakıflarda vefat etmiş hizmet adamlarını anmak yerine yaşayan hizmet adamlarını tanıtmak suretiyle onları hem teşvik hem de hayatlarında memnun etmek ve vefa duygularını kendilerine bizzat duyurmak gayesi taşıdık."

Salih Tuğ'un hayatının yanı sıra fikirleri, hocalığı ve vakıf adamlığı yönlerinin anlatıldığı bir panel düzenlendi. Panelde Dr. Emin Işık, Dr. Metin Eriş, Nihat Bozkurt ve Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, konuşmacı olarak yer aldı. 

Prof. Dr. Emin Işık, panelde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Salih Tuğ ile 60 beraber yıl geçirdiklerini vurgulayarak, "Bir şeyin yokluğu ile çokluğu aynı anlama geliyor. Çok olunca anlatmak zor oluyor. Onu asistanlığından beri tanıyordum. Edebiyat Fakültesi İslam Araştırmaları Enstitüsü bizim merkezimizdi. Muhammed Hamidullah beyin konferansları bizi tanıştırdı. Biz, Muhammed Hamidullah'ın gölgesinde yetiştik" ifadesini kullandı.

Programda, Salih Tuğ'un yaşamından kesitlerin yansıtıldığı görsel bir sunum da izletildi.

 

 

HIZLI ERİŞİM