İlker Başbuğ Marmara Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün Konuğu Oldu

Etkinlik, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını, Atatürkçü Düşünce Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Önder Akbulak yaptı. Akbulak konuşmasında, Atatürk’ü her yönüyle doğru kavramak gerektiğini söyledi ve bu amaçla düzenlenen 29-30 Aralık’taki Atatürk Sempozyumu’na Marmara Üniversitesi öğrencilerini davet etti.  Akbulak, ‘’Türk Ordusunu çökertme planının parçası Ergenekon kumpasıyla tutuklandıktan sonra hakim ve savcı kılığına bürünmüş Fetullahçı çete elemanlarının karşısında gösterdiği dik duruşla, bizlerin mücadelesine ilham veren 26. Genelkurmay Başkanımız Sayın İlker Başbuğ’a, davetimizi kırmayıp bizlerle bir araya geldiği için teşekkür ediyoruz’’ dedikten sonra Başbuğ’u sahneye davet etti.

Başbuğ konuşmasına, ‘’Tarih kendisinden ders almayanlar için acımasızdır. Dünü ve bugünü anlamadan yarını anlayamayız.’’ sözleriyle başladıktan sonra, demokrasinin tanımından bahsetti: ‘’Cumhuriyet sisteminin temel öğesi demokrasidir. Demokrasi uzlaşma ister, uzlaşma her durumda sağlanamayacağından, demokraside esas şart, özgürlükçü çoğulculuk sistemidir. Demokraside çoğunluğun dediği, yasa olarak kabul edilir. Aynı zamanda, azınlıkta olanların fikir özgürlüğü hakkına saygı duyulması esastır. Ancak, hürriyet sınırsız olmamalıdır. Kişilerin hürriyeti ile güvenlikleri arasında denge olmalıdır.’’

Cumhuriyet Tarihi’ndeki En Demokratik Meclis Birinci Meclis

Başbuğ, konuşması sırasında cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin demokrasiye geçiş sürecini öğrencilerle tartıştı. Türkiye tarihindeki en demokratik meclisin, birinci meclis olduğunu belirterek; ‘’Birinci meclis, her fikirden kesimi içinde barındırır. Bu mecliste, farklı fikirlerin ortak noktası ise, Kurtuluş Savaşı'nı kazanmaktı. Kurtuluş Savaşı sırasında, her konu, her yasa bu meclisten geçmiş, derinlikli olarak tartışılmıştır.’’ şeklinde konuştu. Atatürk’ün meclise verdiği önemden de bahseden Başbuğ, bu konuya örnek olarak; ‘Önce düzenli ordu mu kurulmalı, meclis mi’ tartışmalarına Atatürk’ün, ordunun maddi kaynağının halk olduğunu ve kaynak kullanımına, halkın meclisinin karar vermesi gerekeceği yönündeki fikrini gösterdi.

Türkiye’de Cumhuriyetin Kurulması Bir Devrimdir

Başbuğ, konuşmasının devamında ‘’Demokrasinin vazgeçilmez temel noktalarından biri, siyasal partilerdir. Mustafa Kemal'in dönemi, demokrasiye geçiş dönemidir. Bu dönemde demokrasinin kurulamamasının sebebi, devrimlerin karşısında olan bir çıkar grubunun parti kurarak, cumhuriyetin karşısında olmasıdır. Türkiye’de cumhuriyetin kurulması bir devrimdir. Devrim dönemlerinde, kuvvetler birliğinin olduğu görülür. Tek partili sistemden, çok partili sisteme esas geçiş ise, 1946’da olmuştur. Bu tarihe kadar beklenmesinin sebebi; İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği zorunluluklardır. Savaştan sonra yeni bir dünya düzeninin kurulacağı görülmüştür. Yeni dünya düzeninde, uluslararası şartlar, Türkiye’yi çok partili sisteme geçmek zorunda bırakmıştır.’’ ifadelerini kullandı.

Başbuğ’un konuşmasının bitiminde, Atatürkçü Düşünce Kulübü Başkanı Ozan Attepe, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a plaket takdim etti.

 

 

HIZLI ERİŞİM