İstanbul'da İstihdam Eğilimlerinin Belirlenmesi Projesi

Projenin kapanış toplantısı 31.07.2017 tarihinde üniversitemiz Sultanahmet Rektörlük Binasında gerçekleştirildi. Toplantıya Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Akalın, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuran Cömert, MİTTO Koordinatörü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz katıldı. Açılış konuşmalarının ardından tamamlanmış olan İstanbul'da İstihdam Eğilimlerinin Belirlenmesi Projesi ile ilgili detaylar paylaşıldı.

Proje kapsamında tespit edilen temel bulgular aşağıda olduğu gibidir:

İstanbul, yüzölçümü olarak Türkiye’nin yüzde 1’ine bile sahip değilken, nüfusunun %20’sini ve buna paralel olarak istihdamın da %20’sini barındırıyor. Diğer bölgelerle karşılaştırıldığına, işgücüne en yüksek katılımın sağlandığı bölge olmasına karşın, İstanbul, istihdam oranında 5. sırada. İstanbul, elindeki iş gücü ve iş gücüne katılım oranını istihdama ve GSYH’ya dönüştürmede en etkin bölgelerden biri.

İstanbul’daki çalışabilir nüfusta kadın erkek oranı eşit olsa dahi, istihdam edilen her erkek başına sadece 0.43 kadın düşüyor ve bu oran git gide artıyor. İstanbul kadın istihdamında öncü konumda.

Türkiye’de istihdam yaşlanıyor. İstanbul’da 55-64 yaş arası nüfus, gençlik nüfusundan daha hızlı bir şekilde artıyor, buna karşın istihdam edilenler arasındaki en küçük grup.

Genç nüfus, istihdama katılmayarak, lisans eğitimi sonrası yüksek eğitimde kalıyor.

2016’da Türkiye’de en çok istihdam yaratan sektörler Tarım, İmalat ve Toptan ve Perakende Ticaret sektörleri iken, İstanbul’da en çok istihdam yaratan sektörler İmalat, Toptan ve Perakende Ticaret ve Mesleki ve Teknik faaliyetler oldu. İstanbul’un Türkiye’de sektörel bazlı istihdamda öncü olduğu sektörler Ulaştırma ve Depolama, Bilgi ve İletişim, Finans ve Sigorta faaliyetleri, Gayrimenkul Faaliyetleri, Mesleki ve Teknik Faaliyetler ile Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve Spor sektörleridir. Son 10 yılda İstanbul’da istihdamı en hızlı artan sektörler Gayrimenkul Faaliyetleri ve Mesleki ve Teknik Faaliyetlerdir. Türkiye’de öncü olduğu Bilgi ve İletişim Sektörü de hızlı olmasa da artış göstermektedir. Öte yandan Finans ve Sigortacılık Faaliyetlerindeki istihdam düşüş göstermektedir.

İstanbul’da Bilgi ve İletişim ile Gayrimenkul faaliyetleri sektörleri son 10 yılda ilçe düzeyinde rekabete ve istihdama olumlu yönde etki etmiştir. Bunda mekânsal kararlar ve yer seçimi önemli rol oynamıştır.

Dünya’daki istihdam gelişimlerine bakıldığında, en rekabetçi bölgelerde ileri hizmet sektörünün baskın olmasının belirleyici olduğu saptanmış ve İstanbul’da son 10 yılda yaşanan sektörel değişimin İleri Hizmet Sektörüne doğru olduğu ve bunun mekânsal olarak İstanbul geneline yayıldığı tespit edilmiştir. İstanbul daha gelişmiş dünya metropolleriyle karşılaştırıldığında 2006-2013 yılları arasında %91’lik bir etkinlik göstermiştir.

Bu etkinlikte rol oynayan faktörlerin, son 10 yıldaki değişimi aşağıdaki gibidir;

1.         Türkiye genelinde istihdamda mavi yakalılar daha büyük bir yer kaplarken (%58), İstanbul’da beyaz yakalılar daha büyük orana sahiptir (%61). Bu kitlenin genel olarak yüksekokul mezunu genç nüfustan oluştuğu ve %36’sının kadınlardan oluştuğunu gözlemlenmiştir.

2.         İstanbul’da en çok istihdam sağlayan sektör olan imalat sektörünü, beyaz yakalı çalışanların en çok olduğu 3. sektördür. Çoğunluğu iş ve yönetim ile mühendislik ve işleri öğrenimine sahip, beyaz yakalıların 3. olarak en çok imalat sektöründe yer alması, İstanbul’un artık üretim değil, yönetim merkezi olarak imalat sektörü tarafından tercih edildiğini işaret etmektedir.

3.         2009 yılında iş arayan beyaz yakalılar, istihdam edilen beyaz yakalılara oranla daha az iken, 2016 yılında bu denge tam tersine dönmüştür.  Diğer bir deyişle, beyaz yakalı istihdam arzı, talebe göre az iken, 2016 yılında beyaz yakalı istihdam arzı talebi geçmiştir.

4.         İstanbul’da iş arayanların yarısından çoğu ilk 4 ayda iş aramaktadır.

5.         Gençlerin iş arama süreleri uzamış, kadınların iş arama süreleri kısalmıştır.

6.         Yarı zamanlı çalışma artık işverenin ihtiyacı nedeniyle değil, çalışanın koşullarına göre belirlenmektedir. Esnek çalışma, İstanbul istihdamında bir seçenek olmaktadır.

7.         İstanbul istihdamı 2009 küresel krizinden etkilenmiş ancak kriz sonrası 1-2 yıl içinde etkilerden sıyrılarak büyümeye devam etmektedir.

İstanbul’da İstihdam Eğilimleri’nin Belirlenmesi Projesi kapsamında 10 Temmuz’da gerçekleştirilen çalıştaya, kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcileri katılmıştır. Çalıştay sonucunda katılımcılar tarafından 3 farklı senaryo ortaya konmuştur:

A)        İstanbul hizmet ağırlıklı ulusal ve uluslararası merkez konumuna gelecek: Teknoloji hızla yükselecek ve gelişecek. Eğitimli işgücü ihtiyacı artacak. Meslekler değişecek, yeni iş türleri oluşacak. İleri Hizmet sektörünün payı artacak. İstanbul önümüzdeki yıllarda finans merkezi ve çok uluslu şirketlerin merkezi konumunda olacaktır. Esnek çalışma artacak, çalışabilecek iş sayısı aynı kalsa bile yarı zamanlı işler sayesinde çalışan kişi sayısı artacaktır. 2020’den itibaren İstanbul’da ileri hizmet sektörleri en etkin sektör olacak, hızlı büyüyecek ve eğitimli işgücü istihdamını arttıracaktır.

B)        İleri Teknoloji ve yaratıcılığa bağlı dönüşüm olacak: 2020’de bilgi teknolojileri ve sanayileşme ile yaşam koşullarında teknolojinin kullanımı daha etkin hale gelecek, uzun vadede sanayide üretim modellerinin dönüşümü gerçekleşecektir. Teknoloji üretim ilişkilerinde değişim yaratacak, yeni istihdam alanları oluşturacak ancak var olan bazı istihdam alanları daralarak işsizliğe sebep olacaktır. İstanbul’da yaratıcılık yeni iş alanları yaratıyor. Meslek yerine beceriler ön planda olacak ve disiplinler arası yeni meslek kavramları ortaya çıkacaktır. Hızla küreselleşen dünyada Türkiye’de de olabilecek beyin göçünü tersine çevirmek için farklı seçenekler üretmesi gerekmektedir.

C)        İleri Teknolojiye dayalı sanayi gelişecek: Türkiye’nin ekonomik dönüşümü istihdama doğrudan yansıyacaktır. 2020’ye gelindiğinde İstanbul’un dünya standartlarını yakalayan bazı adımları atacağı beklenmektedir. Türkiye’nin sanayileşme atağı ile artık katma değeri olan sanayi üretimi ve teknolojisinden bahsedilecektir. Uzun vadede sanayinin otomasyonu üretimin bilgi ve yüksek teknoloji ile örtüşmesini sağlayacaktır.

 

HIZLI ERİŞİM